Van Valisi göreve başladıktan sonra hızlı bir şekilde kenti tanıyıp sorunları tespit etti. Konusunahâkim bir Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak görevini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Vali Bey bu süreçte tavrını halktan ve kentten yana koydu, rantçılar ise "Vali Bey kurumları ve şehri kilitlemiş" diyerek Vali Bey'i köşeye sıkıştırmak istedi.
Vali Bey 17 Eylül 2017 Pazar günü yaptığı basın istişare toplantısında rantçıların algı oluşturmak için ileri sürdüğü gerçek dışı iddialarına "Ama burada sanki vatandaşın bir hakkı varmış da belediye bu hakkı vermiyor gibi bir algı külliyen uydurmadır. Zaten imar planında 5 kattır, istenen bunun üzerinde katlardır. Yani hakkı olmayan bir şeyi istiyor. Bir mağduriyet oluşturulması söz konusu değildir. Bir bina 8 katlı yapılıyor da 5 katlı yapılamıyor mu, inşaat sektörünün önünü nasıl kapatıyor?"şeklinde cevap vererek son noktayı koydu.
"Vanlıyız, Van'ın sahibiyiz" diyerek, Vanlı olmayı; kentin geleceğini yok etme pahasına kendi şahsına mülke çevirmek olarak gören RANTÇILAR, Vanlı olmayı; canının her istediğini yapabileceğini sanan cahil cesaretli KURNAZLAR, Vanlı olmayı; kendilerini kanunların ve hukukun üstünde görmek olarak sanan HUKUK TANIMAZLAR, Vali Bey'in halkı ve kenti tercih eden, hukuki ve kararlı duruşu karşısında ne yapacaklar hep birlikte göreceğiz.
Ayrıca Vali Bey, "Tek tek parsel veya ada bazında sana 6 kat, sana 7 kat, sana 8 kat verdim diyerek bu şehre büyük bir kötülük yapmış oluruz.Bu konu şehrin geleceği ile alakalı bir konu. Biz buralı değiliz, görev süremizi bitirince ayrılırız bu şehir sizin şehriniz, bu şehre sizin çok sahip çıkmanız gerekir" diyerek Van'a ortak payda olarak sahiplenilmesi gerektiğine dikkat çekti.
RANTÇILAR, VALİ ZORLUOĞLU ALEYHİNDE NEDEN OLUMSUZ ALGI OLUŞTURMAK İSTEDİ?
Göreve başladıktan sonra aktif bir çalışma temposu ile Van'ın her konusu ve sorunu ile ilgilenmeye başlayan Van Valisi Murat Zorluoğlu, devamında "yetkilerimi kendim kullanmayı tercih eder ve severim" diyerek, Van Büyükşehir Belediyesi'nde Başkan Vekili İbrahim Taşyapan tarafından Genel Sekreter Mustafa Yalçın'a devredilen tüm yetkileri geri aldı.
Personel alımından ihalelere kadar, yatırım ve hizmet planlamalarının koordinasyon ve takiplerinden Büyükşehir Belediyesi'nin temsil edilmesine kadar, kendisine ait tüm yetkileri kendisi kullanıyor.
Göreve başladığında kurum yetkililerine "telefonlarınız 7/24 açık olacak, her an arayabilirim. Aradığımda cevapsız kalmanızı istemiyorum. Ararken ast üst diye bakmam, işim kiminle ise onu ararım, o üstlerine bilgi versin" şeklinde bir talimat da vermişti. Bir şube müdürünü araması gerekiyorsa direkt arıyor ve işin hızlı bir şekilde yapılmasını veya takip edilmesini sağlıyor.
Vali Bey'in yaptığı bu uygulamalar, sadece Büyükşehir Belediyesi için değil, tüm kurumlar için geçerli.
Ayrıca herkes yerini, sırtını dayadığı ağa babalarından edindiği nüfuza göre değil, gösterdiği performansa göre koruyacak. Yani hem kurum ve kamu yararı gözetilecek, hem hizmet üretilecek, hem de çalışan hakkı korunarak, devletin ve milletin zamanı birilerinin keyfi yerine gelsin diye heba edilmekten kurtulacak.
Bu da demek oluyor ki, Vali Bey aradığında "buyurun sayın valim" demek lazım. Vali Bey'in hafızası o kadar güçlü ki, ilk aradığında cevapsız kalan bir idareciyi daha sonra aradığında, aradan zaman geçse dahi uyarısını yapmadan konuya geçmiyor. Hatta eş zamanda cevap veremeyenlerin daha sonra Vali Bey'e döndüklerinde verdikleri "Namazdaydık efendim" benzer cevaplarını, Vali Bey'in "burada herkes namazını cemaatle mi kılıyor?" sorusu karşılıyor.
Yetkileri kendi uhdesinde toplaması ve kurumları yakın takibe alması nedeniyle, Vali Bey'in her şeyden haberdar olması kaçınılmaz. Hal böyle olunca Vali Bey'in gözünden bir şey kaçmıyor ve kendi yetkisi dışında kimse bir şey yapamıyor.
Vaktiyle yetkiler farklı kişilere dağıtıldığı için, kurumlardaki işlerini farklı yöntemler ile yürütmeyi gelenek edinen bazı çevreler, artık işlerini yürütemez hale geldi. Daha önce yetki kullananlar içerisinden oluşturdukları iş bitirme ekipleri, şimdi yetkisiz kaldı. Bu durumda kural dışı iş bitiremeyenler, "Vali Bey Kurumları tıkadı, kent kilitlendi" şeklinde oluşturmak istedikleri algı ile Vali Bey'in hukuka dayanarak aldığı kararlarından vazgeçirebileceklerini mi sanıyorlar?
Vali Bey 17 Eylül 2017 Pazar günü Basın İstişare Toplantısı'nda ilave kat taleplerini neden reddettiklerini, gerekçeleri ile birlikte net ifadelerle, kararlı duruşunu bir kez daha bizler aracılığı ile kamuoyu ile paylaştı.
VALİ BEY İLAVE KAT TALEPLERİNİ NEDEN REDDEDİYOR?
Vali Bey ilave kat talepleri hakkında yaptığı detaylı açıklamanın özeti şöyle; "Arkadaşlar kilitlenen bir şey yok. Bir kez biz insanların hakları olan bir şeyi insanlardan esirgiyor değiliz. Bir kez bu şehrin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından 2013 yılında yapılmış 1/5000'lik nazım imar planı var. Buna uygun da ilçelerde uygulama imar planları var. Buralarda şehrin belli bölgelerinde 3 kat, belli bölgelerinde 5 kat, belli bölgelerinde ise 7 kat ve üstü olarak bu planda katlar verilmiş. Bunu ben yapmadım, şu anda Van ilindeki geçerli planlar da bunlar. Bunlar yapılırken de Van'ın önümüzdeki dönemlerde olabilecek nüfusunu da hesaba katarak, caddelerin genişlikleri, büyüklükleri, yeşil alanlar, diğer sosyal donatı alanları da dâhil her şey hesaplanıyor çünkü imar işi bir matematik işidir. Buna göre en uygun olan yükseklikler, yoğunluklar, ticari alanlar, fonksiyonlandırmalar yapılıyor.
Şimdi burada talep edilen şey genel bir imar revizyonu değil, talep edilen şey; parsel bazında benim 5 katımı 6 kata, 6 katımı 7 kata 8 kata çıkaralım talebidir. İmar planında 5 kat olarak gözüken bir ada veya parselde siz 7 veya 8 kat verirseniz, oto parktan başlayarak, yeşil alan, sosyal donatı alanları, kanalizasyon, içme suyundan başlayarak ciddi sıkıntılar ortaya çıkar. Biz sabah kalkıp da burayı 7 katlı yaptım diyemeyiz. Bu konu şehrin geleceği ile alakalı bir konu. Biz buralı değiliz, görev süremizi bitirince ayrılırız bu şehir sizin şehriniz, bu şehri sizin çok sahip çıkmanız gerekir. Şehircilik ilkeleri bakımından imar planı temel ilkeleri bakamından kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ama eğer bir ihtiyaç varsa, yeni yerleşim yerleri oluşturmak bizim görevimiz, yeni alanlarla bu şehrin merkezindeki sıkışmışlığını aşmamız lazım. Tek tek parsel veya ada bazında sana 6 kat, sana 7 kat, sana 8 kat verdim diyerek bu şehre büyük bir kötülük yapmış oluruz, çok net ifade ediyorum bunu bizden kimse beklemesin" diyerek son noktayı koydu.
RANTÇILIKTAN YAĞCILIĞA ÇARK ETME VAKTİ
Külliyen uydurma algılar ile Vali Bey'e ayar çekmeye çalışan Rantçıların, bu açıklamadan sonra "EYVAH" deyip yağ çekmeye başladıklarını hep birlikte göreceğiz. Çünkü rantçılar her zaman 8 gibi olmuş, menfaatine göre şekil almıştır.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi, diklenmeden dik duruşlu ve omurgalı olmak çok başka bir şey.
Allah bizleri rantçıların ve omurgasızların şerlerinden muhafaza etsin.