Valiler kararnamesi ile Elazığ Valiliğinden Van Valiliğine atanan Vali Murat Zorluoğlu ile Van'a gelmeden önce bir telefon görüşmesi yapmış ve ümitlenmiştim. Her valinin kendisine göre bir yönetim anlayışı ve tarzı oluyordu. Bazı Valiler hareketli ve dinamik iletişim içerisinde görevini yaparken, bazıları da daha resmi veya içine kapalı bir şekilde görev yapıyor.
Elazığ Valiliği özel kalemine Van'dan aradığımı ve gazeteci olduğumu söyleyerek kendimi tanıttım. Van'a ataması yapılan Vali Zorluoğlu ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreter bilgilerimi not aldı, "Efendim sayın valimiz şu anda bir telefon görüşmesi yapıyor, sizi beklemeye alacağım, görüşmesi bitince müsait olursa aktaracağım" dedi. Bir süre bekledim ve tekrar sekreterin sesi duyuldu. "Efendim sayın valimizin görüşmesi bitti sizi aktarıyorum" dedi.
     Telefonda Vali Zorluoğlu'nun sesi duyuldu, "Ziya Bey" diyerek başladı konuşmaya. Ramazan Bayramı öncesi yaptığımız görüşme ile Vanlıların bayramını tebrik etti ve aracılığımla selam iletti. Yaptığımız konuşmayı haberleştirip Vali Zorluoğlu'nun selamını ve bayram mesajını Vanlılar ile paylaştım.
    Telefon görüşmemizde, gelince Van ile ilgili çok daha detaylı değerlendirmeler yapacağını, basın ile yakın ve sıcak bir ilişki içerisinde olduğunu da belirtmişti. Telefon konuşmamızı paylaştığım bazı gazeteci arkadaşlara, Vali Zorluoğlu ile iletişim kurmanın, diyalog geliştirmenin önünde hiçbir engelin bulunmadığını hem şaşırarak hem de sevinerek anlattım.
3 Temmuz 2017 Pazartesi günü sabah 09.00'da Van Valiliği önünde düzenlenen karşılama töreni ile görevine başlayan Vali Zorluoğlu, karşılama töreninin ardından makamına dahi geçmeden ayağının tozu ile hemen basın toplantısı düzenledi. Telefonda "Basın ile yakın ve sıcak ilişki içerisinde olacağız" diyen Vali Zorluoğlu'nun ilk icraatı telefondaki sözünü teyit etti.
Basın toplantısında Van için önemli birçok yatırım ve hizmet başlığından söz eden Vali Zorluoğlu'nun, Osmanlı'nın kuruluş felsefesinde yer alan "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesi doğrultusunda, merkezinde insan olan vurgularından birkaç başlığı sizlerle paylaşmak istiyorum.
    Vali Zorluoğlu'nun konuşmasında;
    Şehirde büyük bir potansiyel oluşturan Türkiye ortalamasının üzerindeki genç nüfusun iyi bir eğitimle mesleki nitelik sahibi olması, sportif alanlar ,ile sağlıklı gelişmelerinin sağlanması önemli ve öncelikli bir konu olarak yer aldı.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve yoksullara devletin şefkatli yüzü ile hizmet üretileceği vurgusu da önemli konuların başındaydı.
Eşrefi mahlukat olan insanı yaşatmanın, huzur ve güveninin temin edilmesinin önemine değindi. Bu anlayışla tek bir terörist kalmayıncaya kadar çalışılacağının altını çizdi.
   İşte yukarıda saydığım öncelikler ile birlikte yatırım ve hizmetleri yerine getirirken adaletli, hesap verilebilir, herkesimi kucaklayan, katılımcı ve istişare kültürünü esas alan bir usul ile çalışacağını dile getirdiğinde, Vali Zorluoğlu'nun Van'da sadece yönetici veya idareci bir Vali olmayacağını, klasik bir Valilik yapmayacağını anladım.
    Vali Zorluoğlu'nun "ATANMIŞ gibi değil, ADANMIŞ gibi çalışacağız" sözünde tanımlanan etkin ve aktif bir liderlik yapacağı gün gibi ortada. Yapacağı liderlik ile sadece kendisi değil, devleti de tüm kurumları ile birlikte adanmış gibi çalıştıracak olması beni ümitlendirdi.
   Ancak en çok sevindiğim kısmı işe istişare kültürü ile yol almak istemesi. Bunun için toplumun farklı kesimleri ile yapacağı istişareler sonucunda belirlenen yol haritaları, dile getirilen sorunların çözümleri, talep edilen yatırım ve hizmetlerin yapılması, halk ile devlet kaynaşmasını pekiştirecek.
    Gazeteciler gün içinde birçok kişinin görmediğini görüyor, duymadığını duyuyor, bilmediğini öğreniyor, yaşamadığını yaşıyor. Dolayısıyla kent ve toplum hayatı içerisinde dinamik bir şekilde yaşayan gazetecilerin bir fikri, bir düşüncesi, bir öneri veya eleştirisi var mı? Varsa bunları alıp yararlanalım düşüncesinden çok, gazeteci; genellikle kişi ve kuruluşların tanıtımlarının yapılmasına vesile olan bir reklam tabelası veya duyuru panosu gibi görülüyor. Bu nedenle istişare toplantısıları hep basına kapalı yapılır ve gazeteciler davet edilmez. İş halka duyurulması ve reklam kısmına gelince, düzenlenen basın toplantısına davet ediliriz.
Bir gazeteci olarak Vali Zorluoğlu'nun "Ortalama 1,5 ayda bir yapılan hizmetlerin anlatıldığı, eleştiri ve sorulan alındığı bir istişare toplantısını basın kuruluşlarının yöneticileri ile yapacağız" demesi beni çok heyecanlandırdı. Artık gazetecilerin basın toplantıları dışında konuşmak ve danışılmak üzere düzenlenecek, istişare toplantılarına da davet edilecek olması büyük bir kazanım olacak.
Uzun sözün kısası, ataması yapıldıktan Vali Zorluoğlu ile sonra yaptığım ilk telefon konuşması ile oluşan izlenim, görevine başlaması ile birlikte güçlenerek devam ediyor. Kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ile siyasiler de amasız ve şartsız destek verirlerse, Van kısa sürede yatırım ve hizmet eksiğini tamamlar.
    Bu vesile ile Vali Murat Zorluoğlu'na "Van'a hoş geldiniz" diyor, başarılar diliyorum.