Yaklaşık olarak 72 gün önce Van Büyükşehir Belediyesi’ne Genel Sekreter Vekili olarak başlayan Mehmet Yaşar başarılı bir şekilde görevini sürdürdü.
Göreve başladığı günden son güne kadar “görevde kaldığım süre içerisinde üzerime düşen görevi en iyi şekilde yapmak, bir vatandaş ve bir Müslüman olarak görevim” diyerek çalıştı.
Genel Sekreterlik görevine Kayseri’den Mustafa Yalçın’ın asaleten atanması üzerine işleri olduğu gibi bırakıp köşesine çekilmek yerine, ilçe ziyaretlerine devam etti. Önemli olan görev ve sorumluluğu son ana kadar aynı bilinç ile sürdürebilmek. Bu metaneti, gayreti ve samimiyeti nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Mehmet Yaşar’ı tebrik ediyorum.


      AK PARTİ TEŞKİLATI VE VAN MİLLETVEKİLLERİ NEDEN BAYPAS EDİLDİ?
    AK Parti Van Teşkilatı ve Van Milletvekilleri, Kayyum atamasından sonra Vekâleten Genel Sekreter olarak görevlendirilen Mehmet Yaşar’ı desteklemek yerine, “Van’da sen çalış çok iyi gidiyorsun” deyip, Ankara’da kendi adamını genel sekreter yapmak için bir birinin ayağına basmasaydı, şimdi de yaşanan gelişme sonucunda “Bize sorulmadı, Genel Sekreter atamasından haberimiz yok” demezdi.
AK Parti Teşkilatı ve Milletvekilleri tam 3 gündür yediği golün nasıl ve nereden geldiğini araştırmak ve bulmakla meşgul. Golün kimler tarafından atıldığını henüz bulmuş değiller, ancak “bizim dahlimiz yok atama Hükümet kararı” diye açıklama yaptılar.
AK Parti Van Teşkilatı ve Milletvekilleri, keşke daha dikkatli, uyanık, kentine ve konularına hakim, gol yemeyen, oluşturulan gündemin peşinden gitmek yerine, gündem oluşturan bir perspektif ile siyaset yapabilseydi.


     Bir biri ile uğraşmaktan, dedikodular ile meşgul olmaktan, kent ile ilgilenmeye fırsat bulabilseydi, ne AK Parti teşkilatı, ne de Van halkı böyle bir duruma düşmezdi.
AK PARTİ VAN TELŞİKATINA VE MİLLETVEKİLLERİNE GOLÜ KİMLER ATTI?
AK Parti Van Teşkilatı ve Van Milletvekilleri, çok ustaca planlanmış ve tam 90’dan atılmış nur topu gibi bir golü ne yazık ki kucaklarında buldu.
AK Parti Teşkilatı’nın gol yemesine üzüldüm, ancak gol atanlara da “Haramın binası olmaz, herkes geldiği yerden, geldiği yöntem ile gider, Allah adildir, her şeyi bilen ve haberdar olandır” diyerek zaferlerini ilan ettikleri anın kaybetmeye başladıkları an olduğunu hatırlatmak isterim.
AK Parti Van Teşkilatı’na ve Milletvekillerine gol atanlara da bir mesaj vermek istiyorum. Golü kimin attığını bulduk. Gerçeklerin er veya geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Her hesabın üstünde Allah’ın hesabının olduğunu, tüm oyunlara Allah’ın kuracağı oyunun galebe çalacağına olan imanımız tamdır. Şimdilik sizleri deşifre etmiyoruz, ancak an be an takip etmek boynumuzun borcu.
BİR BAŞKASININ GENEL SEKRETER OLARAK ATANMASINA NEDEN TEPKİ GÖSTERDİM?
Genel sekreter ataması haberini aldığım andan bu yana 3 gün geride kaldı. İlk andan itibaren tepki gösterdim ve göstermeye de devam ediyorum.
Her zaman söylediğim gibi, yine söylüyorum ki mesele Mehmet Yaşar meselesi değil. Herkes bunu iyice anlasın.
Siz Mehmet Yaşar’ın yerine geçin ve kendinize sorun. Büyükşehir’e Kayyum atanıyor ve daha sonra siz genel sekreter vekili olarak görevlendiriliyorsunuz. 70 gün her türlü tehdit ve baskı ile karşı karşıya kalın. Siz tüm riskli işleri çözmek için gözünüzü budaktan esirgemeyin. Bu nedenle birden fazla suikastın muhatabı olun.


     Ayrıca bu süreçte hiçbir kusur ve hatanız olmasın. İnsan hakkını esas alan, insana hizmeti temel prensip olarak kabul eden bir yaklaşımla hizmet edin. Sonra size kusura bakmayın desinler.
Bu hak mıdır? Bu reva mıdır? Devlet memuru olsanız dahi bir insansınız. Ailenizle birlikte sizi hedefe oturtup tüm riskleri aldırtıp sonra da kusura bakmayın demeye, siyaset başta olmak üzere kimin hakkı olduğunu düşünürsünüz?
İşte kendimi Mehmet Yaşar’ın yerine koydum ve insani olarak bu davranışa karşı çıktım, tepki gösterdim. Böyle bir durumda atanan kişi Mustafa Yalçın olduğu için değil, Mahmut Tuncel olsaydı yine tepki gösterirdim. Çünkü tepkim kişilere değil gelişen olaylara ve yaşatılanlaradır.


      Yazılarımda ve açıklamamda belirttiğim, beni arayan siyasilere de sorduğum, “Madem Mustafa Yalçın Genel Sekreter olarak atanacaktı, Mehmet Yaşar’a vekâlet verip hedefe oturtulacağına, Mustafa Yalçın Kayyum ataması ile birlikte Genel Sekreter olarak neden atanmadı?” Bu cevabı bilen veya bulan olursa lütfen benimle paylaşsın.
HDP’LİLER ATANAN GENEL SEKTERE DEĞİL KENDİ YÖNETİCİLERİNE BAKSINLAR?
Türkiye’nin her yerinden her göreve herkes atanabilir. Bu konuda şehir milliyetçiliği hiç yapmadım ve yapmayacağım da. Ancak kritik dönemlerde, kritik zamanlarda mevcudu koruyarak kritik eşikler aşılmaya çalışılır. Bir başka ifade ile dereyi geçerken at değiştirilmez.
Genel Sekreter olarak atanan Mustafa Yalçın, Kayserili diye şehir milliyetçiliği yaparak karşı çıkmak, karalamak, kötülemek asla doğru değildir. Bunu ne yaptım, ne de bu yönde yapılanları tasvip ederim. Sadece Kayserili diye vurun abalıya misali bir davranış sergilemek insani bir davranış olamaz.


     Hele hele HDP’lilerin bu konuda söyleyecek tek kelimelik sözü dahi olamaz. HDP’liler yeni atanan Genel Sekreter’in Kayserili olmasını diline dolamadan önce, bize Van Milletvekili Figen Yüksekdağ’ın, görevden alınan DBP’li Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın ve Eski Genel Sekreter Vekili Sedat Töre’nin nereli olduğunu, sözde Eş Başkan Hatice Çoban’ın ise Van’a nereden getirtildiğini izah edip ikna etsin. Sonra Mustafa Yalçın’ın Kayserili olduğunu konuşmaya hakları olsun.


     FİTNE PEŞİNDE KOŞANLAR BOŞUNA HEVESLENMESİN
Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Mehmet Yaşar’a yapılan haksızlık karşısında gösterdiğimiz tepkiyi, hiç kimse referandumda HAYIR’a tahvil etme hayalini kurmasın.
Türkiye’nin, gelişen dünyada yeni hedeflerine güçlü bir şekilde ulaşabilmesi sağlayacak olan, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi için, yapılacak referandumda oyumuz EVET olacak.
Evet demek yeter mi? Yetmez. Kampanya sürecinde tüm gücümüz ve imkanımız ile sandıktan EVET çıkması için çalışacağız.
Artık bundan sonra herkes 10 kez düşünüp bir kez adım atacak ve konuşacak.
Sorumsuz davrananları yazmak artık bizim sorumluluğumuz. Hiçbir sorumsuz bizi kendi sorumsuzluğuna ortak edemeyecek.